İSTANBUL (İGFA) – Batılı ülkelerden farklı olarak ülkemizde böbrek nakillerinin yüzde 80’inin canlı vericilerden, yüzde 20’sinin ise beyin ölümünden sonra bağışlanan organlardan yapıldığına dikkat çeken Dr. Alp Gürkan, 2022 yılında 3 bin 345’i (%92) canlı vericiden olmak üzere 3 bin 621 böbrek nakli, 1.000 479’u (%91) canlı vericiden olmak üzere 1.610 karaciğer nakli yapıldığını ifade ederek, bunun şöyle olduğunu söyledi: Diğer katı organ nakilleriyle sayı 5 bine çıkacak. Sadece 269’a ulaştığını söyledi.
ORGAN BAĞIŞINDA AİLE SEVGİSİNİN ÖZELLİKLERİ!
Aile bağlarının güçlü olduğu ülkemizde, sevdiklerinin yaşam koşullarını gören yakınları, sevdikleri için isteyerek organ bağışına başvuruyor. Dr. Alp Gürkan organ bağışı ile ilgili soruları anlattı.
“Tek böbrekle kalmanın donöre hiçbir zararı olmasa da bu işlem hem psikolojik hem de fizyolojik olarak büyük bir fedakarlık gerektiriyor” diyen Prof. Dr. Gürkan, “Donör ameliyatı biz cerrahlar için de oldukça stresli bir ameliyat. Vericiye zarar vermeme ilkesine bağlıyız, ancak beyin ölümü gelişen kişilerde onlara büyük bir saygıyla davransak ve ameliyatı çok dikkatli yapsak da bizim herhangi bir zarar vermemiz söz konusu değildir. Zaten yeraltında.” “Çürüyen organların alınıp onlarla birlikte en az 5 kişiye hayat verilmesi, canlı donörlerle yapılan ameliyatlara göre çok daha az stresli” dedi.
YILDA 7 İLA 8 BİN KİŞİ ORGAN BULAMADIĞI İÇİN HAYATINI KAYBETTİ!
Türkiye’de yılda 5 binin biraz üzerinde organ nakli ameliyatı yapıldığını belirten Prof. Dr. Alp Gürkan, “Organ bulamadığı için ölen insanları düşündüğümüzde organ bağışının önemi daha iyi anlaşılıyor. Ülkemizde 7- Her yıl 8 bin kişi organ bulamadığı için hayatını kaybediyor. Ancak beyin ölümünden sonra bağışlanan organlarla yapılan nakil sayısı oldukça düşük. Her ne kadar bu sayı son yıllarda artış gösterse de organ bağışında Avrupa Birliği ülkelerinin ortalaması şu şekilde: Milyon nüfus başına 25, maalesef ülkemizde bu sayı Sağlık Bakanlığı’nın son yıllarda yaptığı çalışmalar sonucunda 4,5’e çıktı.Temel olarak Sağlık Bakanlığı’ndan doktorlara, medya kuruluşlarından halkımıza kadar çalışmalar yapılıyor. Bu sayının artırılması için yapılıyor.”Bunu göstermemiz lazım” dedi.
Gürkan, Türkiye’nin özellikle doğu ve kırsal bölgelerinde hasta yakınlarından korkan hekimlerin tanı koymakta zorlandıklarını belirterek, “Bence en önemli ve kolay çözülebilecek adım aile onayı almaktır. Her ne kadar söylense de” Bu konudaki engeller dini sebeplerden ve toplumdaki ön yargılardan kaynaklanıyor, asıl sebebi ise ben hayattayken insanların aile içinde bu konuları konuşmaması ve karar vermemesi olarak görüyorum. 2022’de beyin ölümü gerçekleşen vakalarda sadece 289 aile organ bağışına izin verdi. Bu 100 orana tekabül ediyor. Batılı ülkelerde bu oran %60’a kadar çıkıyor. Organ nakli koordinatörlerinin karşılaştığı en büyük sorun ölen kişinin düşünmemesidir. Kendisi henüz hayattayken bu konuyla ilgili açıklama yapmış ve bu konudaki açıklamasını aile bireyleri ile paylaşmamıştır.Organ bağışı ve beyin ölümü halkımıza daha net anlatılsaydı insanlarımız bağış konusunda çok duyarlı olurdu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda pek çok olumlu fetvası var. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda hiç şüphe yok ki yapılması gereken bu konuyu her zaman gündemde tutmak ve aile içinde tartışılmasını sağlamaktır” dedi.
